ÖLÇÜ 2019 KASIM SAYISINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

AFETE YÖNELİK KAVRAMLAR VE AFET YÖNETİMİ

Nur Kardelen ÖZTÜRK – Şehir Plancısı

Afetler hem oluştuğu zamandaki ani etkiyle akut olarak hem de insanlar üzerinde yarattığı baskı ile toplumu sürekli olarak etkileyebilmektedir. Özellikle İstanbul gibi metropoliten bir kentin afetler karşısında dayanıklı ve hazırlıklı olması gerekmektedir. Afet konusu kapsamlı ve birden fazla alt başlığı olan bir konudur. Bu nedenle afete yönelik kavramlar konusunda ve afet ile ilgili konularda bilgi kirliliği söz konusudur. Bilgi kirliliğinin önüne geçmek ve kavramsal olarak bir çerçeve oluşturmak adına öncelikle belli başlı kavramlar oturtulmalıdır.

Öncelikle afetin tanımını yapmak gerekmektedir. Afet; AFAD tarafından toplumun tamamı veya belli kesimleri için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal hayatı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan, etkilenen toplumun baş etme kapasitesinin yeterli olmadığı doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olay olarak tanımlanmaktadır. Birleşmiş milletler için ise afet; ekonomik, fiziksel ve sosyal kayıplara neden olan, toplumun kendi kaynaklarıyla başa çıkamadığı, günlük hayatın işleyişini ciddi bir şekilde kesintiye uğratan tehlikeli olaylar olarak tanımlanmıştır.

Afet yönetimi ve risk azaltımı çalışmaları bu sürecin üç aşaması olduğunu göstermektedir; afet öncesi barış zamanı, afet anındaki kriz zamanı ve afet sonrasındaki iyileşme zamanı. Bu sürecin afet öncesi döneminde gerekli önlemler alınmalı, toplumsal bilinci arttırmaya yönelik farkındalık çalışmaları yapılmalıdır. Afet öncesi durumda hazırlıklı olmak, afetin zararlı etkilerini asgari düzeye indirmektedir. Afet öncesi durumda yapılması gereken en önemli olgulardan biri ise afet yönetimidir. Afet yönetimi; afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afet sonucunu doğuran olaylara zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale edilmesi ve afetten etkilenen topluluklar için daha güvenli ve gelişmiş yeni bir yaşam çevresi oluşturulabilmesi için toplumca yapılması gereken topyekûn bir mücadele sürecidir (AFAD). Kadıoğlu’na göre (2008), “afet sonucunu doğurabilecek olayların önlenmesi veya zararlarının azaltılması amacıyla afetlere/acil durumlara hazırlık ve onların olası zarar/risklerinin azaltılması ile birlikte afetler/acil durumlardan sonra müdahale etme ve iyileştirme gibi çalışmaların tümünde yapılması gereken çalışmaların toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde planlanması, yönlendirilmesi, desteklenmesi, koordine edilmesi, gerekli mevzuat ve kurumsal yapılanmaların oluşturulması veya yeniden düzenlenmesi ve etkin ve verimli bir uygulamanın sağlanabilmesi için toplumun tüm kurum ve kuruluşlarıyla, kaynaklarının bu ortak amaçlar doğrultusunda yönetilmesi” afet yönetimidir. Afet yönetimi; döngüsel olarak zarar azaltma, hazırlık, müdahale ve iyileştirme olarak dört ana evreden oluşur (UNDRR).

Afetlerle sürekli yüzleşen ülkeler olan Japonya, Amerika ve Çin gibi ülkelerin bu alanda yapmış oldukları çok fazla sayıda çalışma ve afet planları bulunmaktadır. Aynı zamanda afet konusunda çalışan kurum ve kuruluşları bulunmaktadır. Bu ülkelerin afet çalışmaları, afet konusunda Türkiye’de yapılan çalışmalar ve Türkiye’de bu alanda çalışan kurum ve kuruluşların afet ile ilgili konularda yaptıkları tanımlar derlenerek bazı kavramlar açığa çıkarılmıştır.

Öncelikle toplanma alanı, barınma alanı, geçici barınma alanı, toplu barınma alanı, kalıcı barınma alanı, kitlesel barınma alanı vb. birçok farklı kavram ve bunların karşılığı mevcuttur. Dünya örnekleri incelendiğinde, her bir ülkenin kendi afet planlarında yer alan barınma, tahliye gibi afet ile ilgili kavramların farklılaştığı görülmektedir. Bu kavramlar incelendiğinde bazı kavramların öne çıktığı görülmektedir; toplanma alanları, geçici barınma alanları, tahliye koridorları vb.

Barınma Alanı: Bir acil durum veya bir felaketle yerlerinden edilmiş kişiler için hizmetler sunan bir sığınak yeri (FEMA).

Barınma alanı ev düzeyinde yaşanabilir yaşam alanıdır ve günlük aktiviteleri desteklemek için gerekli olan maddeleri içerir (SPHERE).

Barınmak: Yerinden edilmiş ve olağanüstü felaket sonrası kendi konut ihtiyaçlarını karşılayamayan felaket mağdurları için kısa süreli sığınak ve yaşam sürdürme hizmetleri sağlayan konutlar (FEMA).

Toplanma Alanları - TA: Afet sonrasında insanlara kendilerini güvende hissedebilecekleri bir alanda bulunmaları, yaşadıkları büyük şoku atlatabilmeleri, yakınları ile bir araya gelebilmeleri ya da haberleşebilmelerine imkân yaratan hayati öneme sahip alanlardır.

Afet gerçekleştikten sonraki ilk 12-24 saatlik zaman dilimi, afete maruz kalan insanların ihtiyaç duyacağı güvenli toplanma alanlarına erişimi, sağlıklı bilgiye ulaşımı, yerel düzeydeki yetkililerin bilgilendirme yapması, olası kargaşaların önüne geçilmesi bakımından en fazla öneme sahip olan zaman dilimidir. (Maral, Akgün, Çınar, Karaveli, 2015)

Geçici Barınma Alanları: Afet sonrası ilk kargaşanın atlatılması sonrasında afetzedelerin geçici bir süre de olsa barınmaları, rahat ve insanca yaşayabilmeleri için önceden planlaması yapılmış, olası en iyi yaşam şartlarının sağlandığı, temel barınma alanlardır (Çınar, Akgün, Maral, 2018).

Geçici barınma alanı terimi birçok disiplinde farklı şekillerde kullanılmaktadır. Afete yönelik çalışmalarda, doğal veya insan kaynaklı herhangi bir afet sonrası, belli bir bölgede yaşayan halkın, afet sonrasında da geçici süreli de olsa insan onuruna yakışır ve rahat bir şekilde yaşamasının sağlanması için önceden belirlenmiş ve planlanmış alanlardır. Burada geçici barınma alanının afet öncesinde belirlenmesi ve planlanmasından, tamamen afet sonrasında insanların tekrar bir kargaşa içinde bulunmaması, huzur ve mutluluğu yakalayabilmeleri hedeflenmektedir. (Özdemir, 2011)

Tahliye Koridoru - TK: Afet ve acil durum ile sivil korunma hizmetleri kapsamında, boşaltılması gereken yapıların veya bir bölgenin, önceden belirlenmiş yollar kullanılarak hızlı ve düzenli bir şekilde boşaltılıp insan ve canlıların güvenli yerlere nakledilmesi işlemi olarak açıklanmaktadır. Buna göre de bu işlemin gerçekleştirileceği tahliye yolu ise bir tehlike anında insanları, tehlikeli bölgelerden güvenle uzaklaştırabilmek için önceden belirlenmiş ve işaretlenmiş nakil yoludur (AFAD).

Acil Barınma: Bir acil durum ortaya çıktıktan sonraki safhada afetten etkilenen kişilerin hayatlarını devam ettirebilmeleri için en temel barınma ihtiyaçlarının karşılanması. Örneğin afetten zarar/hasar görmemiş spor salonları, yurtlar gibi toplu barınma alanları, çadırlar vb. (AFAD)

Geçici İskân: Konutu afet ve acil durum nedeniyle kullanılamaz hâle gelen veya konutun kullanılmasının riskli olması sebebiyle açıkta kalan afetzedeler ile tahliyeye tabi olanların bulundukları yerlerde veya başka yerlerde münferit veya toplu hâlde geçici olarak barınmalarının sağlanması, geçici barınma (AFAD).

Tahliye: Afet ve acil durum ile sivil korunma hizmetleri kapsamında, boşaltılması gereken yapıların veya bir bölgenin, önceden belirlenmiş yollar kullanılarak hızlı ve düzenli bir şekilde boşaltılıp insan ve canlıların güvenli yerlere nakledilmesi işlemi (AFAD).

İnsanları ve varlıklarını, onları korumak için tehlikeli bir olayın meydana gelmesinden önce, sırasında veya sonrasında daha güvenli yerlere geçici olarak taşımak. Ek Açıklama: Tahliye planları, tehlikeli bir olayın meydana gelmesinden önce, sırasında veya sonrasında insanların ve varlıkların geçici olarak daha güvenli yerlere taşınmasını sağlamak için önceden tesis edilmiş olan düzenlemelere atıfta bulunur. Tahliye planları, tahliyelerin iadesi ve yerlerine sığınma seçeneklerine dair planları içerebilir (UNISDR).

Tahliye Güzergâhı: Bir tehlike anında insanları, tehlikeli bölgelerden güvenle uzaklaştırabilmek için önceden belirlenmiş ve işaretlenmiş nakil yolu (AFAD)

Tahliye Planı: Bir afet ve acil durum anında, başvurulacak tahliye işleminin hangi yollar ve araçlar kullanılarak yapılacağı ile bu kimselerin nakledileceği yerleri gösteren ayrıntılı plan (AFAD).

İlk 72 Saat - Altın Saatler: Afet sonrası o bölgedeki insanların aranması ve kurtarılması ile tıbbi ilk yardımın yapılması için geçecek ilk 72 saatlik kritik süre. Sağlık konusundaki acil müdahale süresi bazı durumlarda çok daha az olmaktadır. Bireylerin ve yerel halkın afet sonrasında yetkililer ve ekipler gelene kadar ilk 3 gün kendi başına yeterli kapasiteye sahip olması istenen ve planlanan zaman dilimidir (AFAD).

Yukarıda bulunanlar gibi birçok farklı tanım olmakla birlikte bu tanımlar belli kavramlarda ortaklaşmaktadır. Örneğin; AFAD toplanma alanlarını tanımlamakta ancak geçici barınma alanlarını aynı anlama gelecek şekilde farklı kelime öbekleriyle ifade etmektedir. Bu tanımlamaların kentlerin afete yönelik planlarında yer almış olması, hatta üst ölçekli planlarda bu tanımlara yer verilerek ortak bir dil oluşturulması gereklidir. Bu sayede kurumlar arası koordinasyon sağlanması kolaylaşmakta ve toplumsal bilinç arttırılabilmektedir.

Bir diğer önemli nokta ise afet sonrası ilk 72 saatin önemidir. Bu saat diliminde kentin afet sonrasında toparlanma sürecine girmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Bireylerin riskli bölgelerden tahliye edilmesi, ilk yardım çalışmaları, ihtiyaç duyan kişilerin toplanma alanlarından geçici barınma alanlarına nakliyesi gibi işlemlerin yer aldığı süredir. Toplanma alanlarından geçici barınma alanlarına giden tahliye koridorlarının önceden belirlenmiş olması ve gerekli durumlarda bu yollarda iyileştirme çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Bahsedilen bu sürenin en verimli şekliyle kullanılması için önceden hazırlıkların yapılmış olması ve afet sonrasında ortaya çıkacak olan kaotik duruma karşın planlanan eylemlerin uygulanması gerekmektedir.

Toplanma alanları ve geçici barınma alanlarının yalnızca belirlenmiş olması afet yönetimi açısından yeterli değildir. Bu alanların nasıl belirlendiği ve kapasitelerinin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Toplanma ve barınma alanları belirlenirken göz önüne alınması gereken bazı kriterler vardır. Farklı kaynaklardan ve kurumlardan derlenen bilgilere göre bunlar;

Erişilebilirlik ve Ulaşım: Afetlerden sonra ortaya çıkacak olan kargaşa ve yolların hasar görme olasılığı nedeniyle ulaşım bir sorun haline gelmektedir. Bunun önüne geçebilmek için tahliye yolları önceden belirlenmeli, kişilerin erişebileceği alanlara olmalıdır. Gerekli durumlarda bu yollar açılmalı ve ulaşım bağlantıları kontrol edilmelidir. TA’lar yürüme mesafesinde (ideali 250m, maksimum 500 m) ve GBA’lar ise araç yoluna bağlı yerlerde olmalıdır.

Büyüklük ve Kapasite: TA ve GBA’ların büyüklükleri kapasiteye göre değişmekle birlikte asgari bir büyüklük sınırı belirlenmelidir. Afet sonrasında durum yönetiminin kolaylaşması adına büyüklük ve kapasite önemlidir. TA’lar için tüm kentin nüfusuna yetecek, GBA’lar içinse afet sonrasında barınma ihtiyacı olacak kişi miktarı önceden hesaplanarak kişi sayısı belirlenmelidir. TA için kişi başına 1,5 m2’lik alana ihtiyaç duyulmakta ve JICA’ya göre asgari büyüklük 500 m2 olmalıdır ancak İstanbul gibi sıkışık kentlerde bu alansal büyüklük azaltılabilir. GBA’lar için ise JICA’ya göre kişi başına 3 m2’lik alan gerekmekte ve asgari büyüklük 10.000 m2 olmalıdır ancak GBA’nın tasarımına göre kişi başına düşen alan değişebilmektedir.

Arazi Kullanımı ve Altyapı: İnsanlar afet sonrasında içgüdüsel olarak açık ve ferah alanlara yönelmektedir. Bu nedenle yeşil alanlar ve açık alanlar en uygun toplanma alanları olmakla birlikte afet türüne göre bu durum değişebilmektedir. TA ve GBA’ların kamu mülkiyetinde olan alanlar olması bu alanların bakımı ve yönetiminde fayda sağlamaktadır ancak gerekli durumlarda kamu-özel ortaklıkları değerlendirilebilir. TA ve GBA’lar kamusal açık alanlar öncelikli olmak üzere seçilmelidir. GBA’lar için kamusal kapalı alanlarda değerlendirilmelidir. Altyapıda ise toplumun yapısına göre ihtiyaçları göz önüne alınmalıdır. Temel olarak içme suyu, temiz su, elektrik, iletişim, atık su olmakla birlikte uzun dönemde sağlık, hijyen, eğitim, psikolojik destek gibi ihtiyaçların özellikle GBA’larda sağlanması gerekmektedir. TA’larda kalış süresi kısa olacağı için temiz su, elektrik ve atık su altyapısı gerekli olmakla birlikte esnetilebilir.

Risk ve Topografya: Bir afet sonrasında panik durumda olan toplumun ikinci bir afet riskinden uzak kalması gerekmektedir. Afetler birbirini tetikleyebilecekleri için asgari düzeyde risk barındıran alanlar belirlenmelidir. Aynı zamanda alanın eğim, yükselti, toprak yapısı gibi topografik özellikleri kişilerin toplanmasına ve barınmasına uygun olmalıdır. TA ve GBA’ların seçildiği alanlarda afet riski göz önüne alınmalı ve riskli alanlar seçilmemelidir.

Yukarıda bahsedilen kriterlerin her alanda aynı olacak keskin kuralları bulunmamaktadır ve bulunamaz. Kentin yapısı, afetlerin türü, toplumsal yapıya göre değişen ihtiyaçlara göre bu kriterler esnetilebilir ve farklılaşabilir. En uygun kriterlerin belirlenmesi için kentin bütün dinamikleri bir arada düşünülmeli ve alanında uzman olan kişi veya kurumlarla çalışmalar yapılmalıdır.

Sonuç olarak, afet konusu gündemimizde deprem olsa da yalnızca deprem ile ilgili değildir. Bütün afet türleri bir arada düşünülerek planlanması gereken bir konudur. Bütünleşik bir afet yönetimi yaklaşımı gerekmektedir. Yalnızca anı kurtarmak değil, sonrasında kentin eski durumuna gelebilmesi de göz önüne alınmalıdır. Toplanma alanları ve geçici barınma alanlarının yalnızca belirlenmesi değil altyapısının oluşturulması, planlarda bu alanların tanımlanması ve gerekli bakımın sürekli olarak yapılması gerekmektedir. Bunun yanı sıra bu alanlarda görev yapacak kişilerin belirlenmesi, görevlerin tanımlanması ve hangi kurumların yer alacağı belirlenmedir. Bu alanlar ve diğer afet kavramları için birden çok tanım bulunmaktadır. İstanbul için hangi tanımların ve kriterlerin göz önüne alınması gerektiği, kentin iç dinamikleri gözetilerek belirlenmelidir. Bütün bu afet anı, afet sonrası ilk müdahale ve afet öncesi duruma geri dönme süreçleri ilgili kurum veya kuruluşlarla koordinasyon içinde yürütülmelidir. Kamu-özel ortaklıklarının da kaçınılmaz bir şekilde yer alacağı bir afet yönetimi kurgulanmalıdır. Afetler her gün karşılaştığımız riskler olmamakla birlikte, meydana geldikleri durumda yıkıcı etkilere sahip olan olaylardır. Dolayısıyla günlük hayatı kesintiye uğratmayacak ancak gerekli durumlarda da işlevsel olabilecek önlemler alınmalı ve bunlar afet yönetimi altında, afet planları içerisinde değerlendirilmelidir.

Kaynaklar:

Aman, D. (2004). Olası Marmara Depreminde Toplanma Alanları Yer Seçim Kriterlerinin Belirlenmesi: İstanbul Bağcılar Örneği. (Yayınlanmamış Doktora Tezi), İ.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul

Çelik, H. Z., Özcan N. S., Ve Erdin, H. E. (2017, Ekim), Afet Ve Acil Durumlarda Halkın Toplanma Alanlarının Kullanılabilirliğini Belirleyen Kriterler, 4. Uluslararası Deprem Mühendisliği Ve Sismoloji Konferansı, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir

Cinar, A. K., Akgun, Y., & Maral, H. (2018). Analyzing The Planning Criteria for Emergency Assembly Points and Temporary Shelter Areas: Case of Izmir-Karsiyaka. PLANLAMA-PLANNING, 28(2), 179-200.

Ergünay, O. (2007). Türkiye’nin Afet Profili. TMMOB Afet Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 5-7.

JICA, İ. (2002). Türkiye Cumhuriyeti, İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması. İstanbul, Eylül.

Kadıoğlu, M. (2008). Modern, Bütünleşik Afet Yönetimin Temel İlkeleri. Afet Zararlarını Azaltmanın Temel İlkeleri, 1.

Maral, H., Akgün, Y., Çınar, A.K., Karaveli, A.S. (2015). İzmir’deki Afet Sonrası Toplanma Ve Acil Barınma Alanları Üzerine Bir Değerlendirme. 3. Türkiye Deprem Mühendisliği Ve Sismoloji Konferansı, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir.

N.P. Madawan Arachchi (2014) Disaster Preparedness For Natural Hazards İn Japan, (Case Studying İn Hyogo Prefecture), Kobe, Japan.

Özdemir, H. AFETLERE HAZIRLIK ÇALIŞMALARINDA GEÇİCİ İSKAN ALANLARININ BELİRLENMESİ/Determination Of Temporary Shelter Areas İn Disaster Preparedness Studies. Doğu Coğrafya Dergisi, 9(12).

Özşahin, E. (2013). Türkiye’de Yaşanmış (1970-2012) Doğal Afetler Üzerine Bir Değerlendirme [Bildiri]. 2. Türkiye Deprem Mühendisliği Ve Sismoloji Konferansı, 25-27 Eylül 2013, 1-8.

Tarabanis, K., & Tsionas, I. (1999). Using Network Analyses For Emergency Planning In Case Of Earthquake, Transactions In Gis.

U.N. (2016), Report of the open-ended intergovernmental expert working group on indicators and terminology relating to disaster risk reduction