ÖLÇÜ 2020 ARALIK SAYISINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

PANDEMİ VE AFET

Jeofizik Yüksek Mühendisi Dilek BAYRAKDAR

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi

Aniden ortaya çıkan Covid-19 pandemisi sağlıktan, sosyal hayata, ekonomilerden, işletmelere ve çalışma hayatına ciddi bir darbe indirmiştir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından ”Küresel Biyolojik Afet” olarak adlandırılmıştır.

Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği ve en genel tanımıyla “insanlar için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplara neden olan, normal yaşamı durdurarak veya kesintiye uğratarak toplumları etkileyen ve yerel imkânlar ile baş edilemeyen her türlü doğal, teknolojik veya insan kaynaklı tüm olaylara” afet denilmektedir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere bir olayın afete neden olabilmesi için toplumları ve yerleşim birimleri üzerinde kayıplar meydana getirmesi veya insan faaliyetlerini bozarak veya kesintiye uğratarak bir yerleşme birimini etkilemesi gerekmektedir. Başka bir deyişle afet, bir olayın kendisi değil; bazen beklenen bazen de aninden doğurduğu bir sonuçtur.

Covid-19 pandemisinin afet ilan edilmesinden sonra bütün ülkeler pandemiyle mücadelede kendi “Afet Yönetim Sistemlerinden” faydalanmışlardır. Afet Yönetiminin Amacı, afet risklerini, can kaybını, etkilenen kişi sayısını, ekonomik kayıpları, yaşamsal alt yapı ve hizmetlerin kayıplarını azaltmak iken ülkemizde yalnızda afet sonrası afetzedeye yardım olarak görülmektedir. Ancak Covid-19 süreci göstermiştir ki, ülkemizde acilen “Afet Yönetim Sistemi” oluşturulmalı ve uygulamaya geçirilmelidir.

Afet Yönetim Sistemi Nedir?

İnsanlık gelmiş olduğu bilgi ve teknoloji düzeyine karşın halen, doğal afetlere neden olabilen deprem, kuraklık, volkanik patlama ve fırtınalar gibi doğal olayların oluşumu üzerinde herhangi bir etkiye sahip değildir. Özellikle bunların önlenmesi açısından yapabilecekleri çok sınırlıdır. Günümüzde ve gelecekte afetler karşısında yapılabilecek etkili tek hareket, bu afetlerin etkilerinden korunmak veya toplum üzerindeki etkilerini en aza indirmek için araştırmalar yapmak, çeşitli planlar geliştirmek ve bunları uygulamaya koymaktır. İşte insanların yaşadıkları çevrede meydana gelen doğal olaylardan haberdar olmaları, bunları nedenlerine kadar ayrıntısı ile tanımaları ve bu olayların tekrarı durumunda bunlardan hiç etkilenmeme veya en az oranda etkilenmelerine olanak tanıyan çalışmaların tümüne “Afet Yönetimi” denilmektedir. Modern afet yönetimi kavramında ise kayıp ve zararların azaltılması, hazırlık, tahmin ve erken uyarı, afetleri anlamak gibi afet öncesi korumaya yönelik çalışmalar “Risk Yönetimi”, etki analizi, müdahale, iyileştirme, yeniden yapılanma gibi afet sonrası çalışmalar ise “Kriz Yönetimi” olarak kabul edilmektedir (Kadıoğlu, 2008). Bu bağlamda etkin bir afet yönetimi çalışması, afet öncesi, afet sırası ve afet sonrası ihtiyaç duyulan tüm çalışmaları kapsamaktadır (Demirci ve Karakuyu, 2004)

Şekil 1: Afet Yönetim Sisteminin Aşamaları

1. Risk ve Zarar Azaltma (Risk Reduction)

· Tehlike Analizi (Hazard Assessment)

· Risk Analizi (Risk Assessment)

· Risk Azaltma

· Önleme (prevention)

· Sakınım (avoidance)

· Risk ve Zarar Azaltma (mitigation)

· Risk Transferi

· Risk İletişimi aşamalarından oluşur.

2. Hazırlık (Preparedness)

Risk ve tehlike önlenemiyorsa bunlara önceden hazırlıklı olmak gerekmektedir. Amaç, tehlike, afet anında ve sonrasında yaşanabilecek olan kayıpların en aza indirilmesidir.

· Olay Komuta Sistemi

· Planlama

· Tahmin ve Erken Uyarı

· Tatbikatlar

· Eğitim aşamalarından oluşur.

3. Müdahale (Response)

Ana hedef, olaya anında müdahale ederek mümkün olan en çok sayıda insan ve canlı hayatını kurtarmaktır. Bu kapsamda yaralıları tespit edip müdahale etmek ve can kayıplarına da insan onuruna yakışır müdahale etmek gerekir. Haberleşme ve ulaşım ağları işletilmeli, barınma ihtiyacı karşılanmalı, ilkyardım ve tedavi hizmetleri yerine getirilmeli, kamu-sivil – özel tüm imkânlar seferber edilmeli ve öncelikli olarak en yakın yerel birim müdahale etmelidir.

· Etki ve İhtiyaç Analizleri

· Olay Yeri Yönetimi

· Erken İyileştirme

· Geçici barınma

· Bağış ve Gönüllü Yönetimi

aşamalarından oluşur.

4. İyileştirme (Recovery)

Afetten doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenmiş afetzedelerin iyileştirilmesidir. Günlük ve sosyal yaşamı normale çevirmek, asgari ihtiyaçların giderilmesi, eğitim ve sağlık hizmetlerinin işlerlik kazanması, geçici iskân programlarının tamamlanması, afetzedelerin psikolojik rehabilitasyonu, ekonomik faaliyetlerin işlerlik kazanması, kentsel mekânın imarı yer almaktadır.

· Orta ve Uzun Vadeli İyileştirme

· Yeniden İnşa aşamalarından oluşur.

Afet risk yönetiminin ihmal edildiği yerlerde afet kriz yönetimi veya acil durum yönetimi asla başarılı olamaz. Hatta tek başına uygulanan kriz yönetimi, reflekse dayalı ilkel bir yönetim tarzıdır. Yani, tek başına uygulanan afet kriz yönetimi; tepkisel, eşgüdümsüz, yanlış hedef kitleli, etkisiz, zamansız, güven vermez ve afetin felakete dönüşmesine neden olabilir. Bunun için artık kriz yönetiminden risk yönetimine geçerek afetlere müdahale ve iyileştirmeden daha çok afetin oluşmaması, önceden zararlarının azaltılması, hazırlık, tahmin ve erken uyarı konularına önem verilmelidir. Risk azaltma ve risk yönetimi bir kerede yapılıp bitirilebilecek bir şey değildir. Bu çalışmalar, sürüp giden gündelik hayatla birlikte sürekli olarak ve her afet yönetimi aşamasında değişen risklere karşı periyodik olarak geliştirilerek devam ettirilmesi gereken bir süreçtir.

Covid-19 Salgını nedeniyle de sık sık sokağa çıkma yasaklarının meydana gelmesi, akıllara “Deprem olursa binamız yıkılır mı?” sorusunu getirse de “Afet” gerçeğinden uzak bir yönetim anlayışı ile yönetilmeye devam ediyoruz.

Salgın sürecinde Elazığ Sivrice, İzmir, Marmara Denizi, Niğde(Bor), Malatya ve Muş’ta depremler yaşandı. Ülkemizin herhangi bir yerinde meydana gelebilecek yıkıcı bir depremi aklımıza bile getirmek istemiyoruz.

Bunun dışında afete hazırlık eğitimleri kapsamında halkımız ve idareciler hâlâ eğitilmediğinden deprem öncesi, sırası ve sonrası 72 saatte neler yapılması gerektiği gibi uygulamalara ülke olarak hazır halde değiliz.

Afete dayanıklı toplum oluşturmak için afet risklerini azaltma konusunda iyileştirme çalışmaları yapılması ve ülkemizde uygulanabilir Afet Yönetim Sisteminin derhal kurulması ve uygulamaya konması gerekmektedir. Çünkü insan var olduğu müddetçe salgınlar, afetler olmaya devam edecektir.

KAYNAKLAR

Kadıoğlu, M., (2008) Modern, Bütünleşik Afet Yönetimin Temel İlkeleri;

Kadıoğlu, M. ve Özdamar, E., (editörler), “Afet Zararlarını Azaltmanın

Temel İlkeleri”; s. 1-34, JICA Türkiye Ofisi Yayınları No: 2, Ankara.

Demirci, A. ve Karakuyu, M., (2004), Afet Yönetiminde Coğrafi Bilgi Teknolojilerinin Rolü, Doğu Coğrafya Dergisi 9(12), 67-101.