ÖLÇÜ 2020 ARALIK SAYISINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

İç Mimar Gözünden Pandemi Sürecinde Yeni Mekân ve Yaşam İhtiyaçları

Hayatımıza aniden giren pandemi süreci ile birlikte tüm dünyada, proje ve uygulama içeren uzmanlık alanlarının “multidisipliner yaklaşımlı” çalışma modelini benimsemesi gerekliliğini bir kez daha fark ettik. İç mimarlık, farklı disiplinleri bir araya getirerek çözümler sunan bir meslek dalıdır.

Sağlıklı bir iç mimari projesinin hayata geçirilebilmesi için aynı sonuca odaklı tüm meslek insanlarının, işbirliği içinde ve uyumlu birlikteliğinin önemini bir kez daha anladık. İç mimarlık alanına yönelik bir kolektif çalışma; mimarlık, şehir ve bölge planlama, endüstriyel tasarım, elektrik mühendisliği, elektronik mühendisliği, makine mühendisliği, peyzaj mimarlığı ve hatta çevre mühendisliği gibi birçok uzmanlığın çözümlerini içinde barındırır. Doğru çözümler hayatımızı kolaylaştırır. Mekânlardaki çözümler, oturduğumuz koltuktan, üzerine bastığımız zemine kadar, mekânın strüktürel yapısı ve malzemeleri, kendi içindeki açık ve kapalı alanları, havalandırma, ısıtma, soğutma, aydınlatma sistemleri, elektrik/elektronik tesisatı, sıhhi tesisatı, ses ve ısı izolasyonu, sabit ve hareketli üniteleri, dışa açılan kapı, pencere sistemleri ile, her bir unsura ve niteliğe kadar listelerce uzar gider.

Pandemi dönemi boyunca, apartman dairelerinde aylarca kapalı kalıp, pencerelerden başka oksijen alabileceğimiz imkan olmayınca, en başta konut olmak üzere mekan kavramına bakış açısı da değişti. Evlerimiz artık hem iş yerimiz, hem okulumuz, hem seminer salonumuz, hem de yaşam alanlarımız oldu. Bu dönemde bahçeli evde oturanlar apartman dairesinde oturanlara göre daha şanslıydı. Özellikle dışarı çıkma kısıtlamasının olduğu günlerde, bahçesi olanlar için bu alanlar en güvenli açık alanlardı. Böyle bir süreçte, son yılların trendi olan, balkonu bile olmayan çok katlı akıllı binaların hücre misali dairelerinde, hayatın yaşanılası olmadığını gördük. Bundan sonra, ev büyük ya da küçük olsun, küçük bir bahçe, teras veya balkonunun olması, ev tercihinde en önemli kriter olacaktır.

Bir yandan da gelişen dünyada uzun süredir yaygınlaşmaya başlayan, ama ülkemizde halen burun kıvırdığımız veya teşvik edilmediğimiz home-office çalışma modelinin olabilirliğini deneyimledik. Bu modelin sadece küçük şirketler değil, büyük kurumsal şirketler tarafından da uygulanabilirliğini şaşkınlıkla izledik. Pandeminin getirdiği yeni sürecin tek iyi tarafı, büyük şehirlerde ve metropollerde saatlerimizi alan ulaşım zamanının hayatımızdan bir süreliğine çıkması, her gün yaşadığımız o değerli kayıp saatlerin bize geri gelmesi oldu.

Birbirimize güvenmeyi öğrendik. Gözden uzak olmanın kendimize, çalışma arkadaşlarımıza ve işverenimize karşı dürüst olmayı engellemediğini gördük. Tabi internet çağında her an bizi birbirimizle karşı karşıya getiren Zoom, Skype, Teams, WhatsApp, Instagram ve Facebook ve benzeri o kadar çok dijital uygulama var ki, pandemi bundan 20 yıl önce olsa herhalde ciddi kaos yaşayabilirdik.

Pandemi süreci, yeni iç mekân ihtiyaçlarını da beraberinde getirdi. Artık hayatımıza girecek birçok değişiklik, yenilik ve yeni tasarımlar kaçınılmaz olarak iç mimari projelerimizin kapsamında yerini alacaktır.

Evlerimiz, artık günlük hayatımızın geçtiği tek mekân olarak her şeyimiz oldu. Evlerde, tüm ev sakinlerinin günlük rutinini yaşayabileceği özel alanlar olmalı. Bu kadar bol metrekareler olmadığına göre, istenildiğinde geçici süreli özel alan yaratmak için, sök-tak, katla-kaldır-küçült özellikli modüler sistemler geliştirilebilir.

Evlerde ses izolasyonu artık çok önemli; gerek her bir bağımsız bölüm içindeki ayrı bölümlerde, gerekse bitişik duvarı-döşemesi olan bağımsız bölümlerin sınırlarında. Eğitim/öğretim ders saatleri, çalışma saatleri, çalışmayan ev halkı aktiviteleri iç içe geçince, mekânların içinde ses izolasyonu kaçınılmaz bir ihtiyaç haline geldi.

Ev ve ofislerde yeni nesil malzemeler önem kazandı. Sürdürülebilir, yüzeyinde bakteri ve virüs barındırmayan; doğal içerikli duvar kağıdı, boya, tekstil, mutfak veya banyo tezgahı, yüzey kaplamaları ve yüzey uygulamaları zaten uzun süredir vardı, alternatifli olarak devamı gelecektir.

Kısa vadede ev planlarında büyük değişiklikler yapmak mümkün görünmese de, yeni projelerde her evde en az bir yatak odasında banyo/WC zorunluluğu olmalı ki karantina gerektiğinde bulaş riski artmasın. Yine modüler sistemlerle geçici kapalı veya yarı kapalı alanlar yaratmak mümkün.

Bireysel nitelikli tüm bağımsız bölümlerde balkon ihtiyacı olmazsa olmaz oldu. Olamadığı durumda, belli kat aralıklarında ortak kullanılabilecek açık alanlar yaratılmalı. Ticari çok katlı binalarda, taze hava ihtiyacı havalandırma sistemleri ile karşılanmakta ise de, ayrıca ortak kullanımlı açık alanlar elzem oldu.

İç mekânlarda UV (Ultraviyole) havalandırma sistemlerinin önemi arttı. Bu sistemlerden, içinden geçen havayı sağlıklı şekilde dezenfekte eden HVAC, büyük ticari binaların havalandırma sistemlerinde uzun süredir kullanılmakta. UV sistemler, insanların bir arada yoğun olarak bulunduğu çocuk yuvaları, kafeler, restoranlar, spor salonları, hastane odaları gibi kapalı yerlerde havadaki patojen mikroorganizmaların sayısını azaltarak hava yolu ile bulaşan hastalıkların yayılımını engellemek için iyi bir çözüm. Daha önce genel olarak ticari veya endüstriyel kullanımda olan UV sistemler bundan sonra günlük hayatımızda da olacağa benzer.

İç mimari projelerimize entegre edebileceğimiz yeni sistemlerden örnekler;

· İçerisine koyduğunuz giysi, kutu ve benzeri malzemelerin yüzeyini çok kısa sürede dezenfekte eden, virüs, bakteri, mantar sporlar ve maytları yok eden, sarf malzemesiz, sadece priz gerektiren, kimyasal kalıntı bırakmayan dezenfeksiyon dolapları,

· Odanın tavanına monte edilen, virüsler, bakteriler ve mantarları etkisizleştiren UV Lambalar..

· Ortam ve yüzey dezenfeksiyonu için kullanılan, doğru alan ve doğru zaman ile en etkili mücadeleyi yapan, sürekli dezenfektana maruz bırakmayan steril robotlar..

· Alışveriş için dışarıya çıktığımızda eldiven, maske gibi koruyucu malzemeleri kullansak da, özellikle market ve pazar gibi yoğun temasın olduğu yerlerde aldığımız malzemeler ve kullandığımız poşetleri bekletiyor ve hatta malzemeleri yıkıyoruz. Eve geldiğimizde alışveriş poşetlerini ve dışarıdan gelen tüm malzemeleri tek bir noktada dezenfekte etmemizi sağlayan steril aplikler.

· Akıllı bina çözümleri sadece büyük ve çok katlı binalarda değil, artık tüm kapalı mekânlarda ihtiyaç haline geldi. Temassız özellikli veya mobil uygulama ile çalışan, elektrik anahtarları, aydınlatmalar, asansör düğmeleri, kapı sistemleri artık çok önemli.

Pandeminin olumsuz etkileri tüm dünyada ciddi boyutta ve halen devam ediyor. Umarız en kısa sürede, hayatımızı tehdit etmeyecek boyuta ulaşır. Ancak bitmiş olması, yenilerinin ortaya çıkmayacağı anlamına da gelmeyecek. Bu sebeple, şimdiden benzeri olumsuz durumlara hazırlıklı olmak, alışkanlıklarımızı kalıcı olarak değiştirecek ve uyum sağlayacak yenilikçi çözümlerle hayatımızı kolaylaştırmak durumundayız.

Sağlıkla kalın.

Evin Bayer

İç Mimar