ÖLÇÜ 2021 NİSAN SAYISINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

ÜLKEMİZİN GERÇEĞİ AFETLERLE YAŞAYABİLMEK

ALEV BERBEROĞLU

Jeofizik Yüksek Mühendisi

Gün içerisinde en çok nerelerde zaman geçiriyorsunuz? Evlerimiz, ofislerimiz, okullarımız, Avm’ler, marketler, hatta araçlarımız… Ya yaşam alanlarımız… Evlerimizde? Evinizde en çok hangi bölümde zaman geçiriyorsunuz?

Eğer şu anda bu satırları okuyorsanız, en çok zaman geçirdiğiniz mekanlar için kendinize şu soruları sormanızı istiyorum: Şu an deprem olsa bulunduğum yerde bana neler zarar verir? Hangi materyaller üzerime düşebilir veya beni yaralayabilir?

Bizim için “tehlike ve risk oluşturacaklar” listesi hazırlarken birkaç ana başlık hakkında tanımlama yapmakta fayda var. Afet nedir? Ülkemizde yaşanan afetler ve olası zararları nelerdir? Tehlike ve risk arasındaki fark nedir? Tehlikeleri önleyebilir miyiz ya da riskleri?

Afetler; yol açtığı kayıplar itibariyle insanların normal faaliyetlerini ve hayatın doğal akışını kesintiye uğratan veya durduran olaylardır. Doğal, insan kökenli veya teknoloji kaynaklı olabilmektedir. Afetlerin ortak özelliği nerede, ne zaman ve hangi şartlarda meydana geleceği kesin olarak ön görülemediği gibi etkileri de benzerlik göstermektedir.

Ülkemizde -iklim özellikleri ve coğrafi konumu nedeniyle- sıklıkla doğal afetler meydana gelmektedir. Bununla birlikte birinci derece deprem kuşağında bulunmasından dolayı en sık yaşanan ve en fazla zarara sebep olan doğal afet; depremdir.

Tehlike, yaşamı tehdit eden çevreye ve topluma zarar verebilme ihtimali olan; ekonomik, sosyal ve fiziki kayıplara yol açabilecek; doğal, teknolojik ya da insan kaynaklı fiziki olay ve olgular olarak tanımlanabilir.

Risk ise, potansiyel kayıpları ifade etmektedir. Yani; tehlikenin, bir bölgedeki insanlar, yapılar ve kültürel varlıklar üzerindeki tahmini kötü etkisi anlamına gelmektedir. Başka bir ifade ile; tehlike ihtimaline göre belli bir alanda meydana gelen kayıpların ölçüsüdür.

Afetler etkileri bakımından çok yönlü ele alınmalıdır; zira bir afet başka bir afete neden olabilmektedir. Bu duruma örnek olarak depremleri verebiliriz. Tarihte meydana gelmiş büyük depremlerin etkilerine baktığımızda, hepsinde ikincil afetlerin yaşandığını görebiliriz. Depremler başlı başına bir afet olmakla birlikte; yangın, patlama, çevre kirliliği ve su baskını gibi başka afetleri tetikleyebilmektedirler. Bu açıdan bakıldığında afetleri tek başına ele almak doğru değildir.

Tanımlardan da anlaşılacağı gibi afetler engellenemez, tehlike vardır ancak riskleri ve afetlerin etkilerini en aza indirebilir veya ortadan kaldırabiliriz. O halde olası bir afet durumunda; afet öncesi hazırlık nasıl olmalı? Hangi önlemleri alabiliriz? Risklere karşı kişisel çabamız ile neler yapabiliriz?

Öncelikle “tehlike ve risk oluşturacaklar” listenizin oldukça uzun olduğunu tahmin edebiliyorum. Bizler için çok sıradan olabilen herhangi bir materyal, afet anında oldukça hayati önem taşıyabiliyor. Listenizi hazırlarken bunları farkedeceksiniz.

Büyük depremler sonrası belirlenen can kayıpları, yaralanmalar ve maddi kayıplar istatistikleri bize gösteriyor ki; yapısal olmayan unsurların meydana getirdiği hasarlar, çok sayıda önlenebilir yaralanma ve ölümlere sebep olmuştur. Bu hasarlar aynı zamanda, kurtarma ve yardım operasyonlarına engel oluşturur, büyük maddi kayıplara yol açar ve depremin ardından hayata devam etmeyi zorlaştırır. Bu hasarlara neden olan yapısal olmayan unsurları, binanın taşıyıcı sistemi haricinde kalan kısımlar olarak ifade edebiliriz. Bütün bu kısımlar ve binanın içindekiler için bireysel çabamız ile önlem alabiliriz. Peki etkileri ortadan kaldırmak veya en aza indirmek için neler yapabiliriz? Bizim için risk oluşturabilecek malzemelerimiz konusunda alabileceğimiz bazı önlemleri sıralarsak:

ü Bir alanda, daha güvenli başka bir yere taşıyabileceğiniz, ağır ve yüksek eşyalar var mı?

o Varsa risk oluşturmayacak başka bir alana taşınmalıdır.

ü Oturmak ve dinlenmek için çoğunlukla tercih edilen mobilyalar afet durumunda muhtemel risk oluşturacak olan pencerelerden uzaklaştırılabilir mi?

o Mümkün ise hemen yerleri değiştirilmelidir.

Devrilebilecek ya da kayabilecek eşyalar çıkış yollarımızı kapatabilir, üzerimize devrilerek can kaybı ya da yaralanmamıza sebep olabilir, en iyi ihtimal ile maddi hasara sebep olabilir. Aşağıda sıralı özelliklerdeki malzemelerin, uygun şart ve sabitleme elemanları ile sabitlenmesi gerekliliktir. Sabitlemenin doğru yapılabilmesi için; sabitleyeceğiniz eşyanın ağırlığını yaklaşık olarak bilmeliyiz. Sabitleme hangi tür yüzey için yapılacak emin olmalıyız ki; doğru bağlantı elemanı kullanarak doğru uygulama yapabilelim.

ü Yüksekliği en ve boyundan büyük olan objeler devrilebilir.

ü Kısa ve ağır olan objeler kayabilir.

ü Üst kısmı, alt kısmından daha ağır olan eşyalar devrilebilir.

ü Tekerlekli olan eşyalar kayabilir.

ü Seramik ve ahşap gibi kaygan zemin üzerinde duran eşyalar kayabilir.

ü Alt kısmı üstünden çok daha ağır olan eşyalar kayabilir.

Büyük ve orta boyutlu sabitlenmesi gereken eşyalar dışında; afet anında küçük masa üstü eşyalar ile manevi değeri olan ya da tarihi nitelikteki objelerimiz de hem yaralanmamıza hem de maddi kayıpların oluşmasına ve aynı zamanda kültürel kayıplara sebep olacaktır. Bu tür objelerimizin de zarar görmeyecek şekilde uygun malzeme ile sabitlenmesi gerekir.

Pencere, cam, kapı ya da avize gibi can kaybı, yaralanma ya da maddi hasara sebep olabilecek kesici özellikteki malzemenin de zararı en aza indirilmeli veya ortadan kaldırılmalıdır. Konu ile ilgili uzman önerileri dikkate alınarak doğru uygulama yapılmalıdır.

Ayrıca tüp, ocak vb., yanıcı özellikte ve deprem sonrası ikincil afetlere sebep olabilecek unsurların da önlemleri alınmalıdır. Sabitleme yöntemleri, uygulanacak malzemeye göre farklılık gösterir. Her biri için test edilmiş, uygun görülmüş ölçü ve elemanların yetkin kurum ve uzmanlar tarafından teyit edilmesi önemlidir.

Bahsi geçen sabitleme ve önlemlerin; doğru bilgiler dahilinde ve doğru malzeme, ölçü ve hesaplamalar ile yapılması afet anındaki direnci açısından önem arz etmektedir.

Burada ülkemizde en sık yaşanan afet olan depremler üzerinden konuyu ele almış olmakla birlikte almış olduğumuz basit önlemler hem diğer afetler için hem de ikincil afetler için oldukça etkili olacaktır. Günlük yaşantımız sırasında meydana gelebilecek, ön göremediğimiz bir takım kazaların da önüne geçecektir.

Unutmayalım ki farkındalığı ve bilinci yüksek bireyler olarak alabileceğimiz her türlü afet öncesi önlem hem bize ve ailemize hem de ülkemize ve milletimize maddi ve manevi kazanç olacaktır.

ALEV BERBEROĞLU

Jeofizik Yüksek Mühendisi